Son dakika haberi... ABD Başkanı Joe Biden, 'Dörtlü' gruptan oluşan ve Japonya, Hindistan ile Avustralya ülkelerini içeren Asya ziyaretine devam ediyor. Biden, Asya ziyareti kapsamında Güney Kore ve Japonya'ya ziyaretler gerçekleştirdi. Flaş bir açıklama bulunan Biden, Çin'in Tayvan'a saldırması durumunda buna askeri karşılık vereceklerini söyledi.
"ZORLA ALINAMAZ"
Biden açıklamalarında, "Böyle bir taahüt verdik. Tek Çin politikasına katılıyoruyz buna imza attık. Ancan Tayvan'ın zorla alınabileceği fikri uygun değil. Tayvan'ı savunacağız" dedi.
Biden ayrıca böyle bir olayın olmamasını ve denenmesini de beklediğini sözlerine ekledi.
ASKERİ YARDIMI SAĞLAMASI GEREKİYOR
ABD'nin kanunen Tayvan'ın kendini savunması için gerekli araçları sağlaması gerekiyor. ABD'nin olası bir Çin saldırısı durumudna Tayvan'ı korumak içi askeri bir müdahalede bulunup bulunmayacağı uzun zamandır merak ediliyordu.
POLİTİKALAR DEĞİŞMEDİ
Biden, Ekim ayında da Tayvan'ı savunma ile ilgili benzer bir açıklamada bulunmuş ve Beyaz Saray sözcüsü de bu konudaki ABD politikasında herhangi bir değişiklik olmadığını söylemişti.
ÇİN - TAYVAN GERGİNLİĞİ
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
"ZORLA ALINAMAZ"
Biden açıklamalarında, "Böyle bir taahüt verdik. Tek Çin politikasına katılıyoruyz buna imza attık. Ancan Tayvan'ın zorla alınabileceği fikri uygun değil. Tayvan'ı savunacağız" dedi.
Biden ayrıca böyle bir olayın olmamasını ve denenmesini de beklediğini sözlerine ekledi.
ASKERİ YARDIMI SAĞLAMASI GEREKİYOR
ABD'nin kanunen Tayvan'ın kendini savunması için gerekli araçları sağlaması gerekiyor. ABD'nin olası bir Çin saldırısı durumudna Tayvan'ı korumak içi askeri bir müdahalede bulunup bulunmayacağı uzun zamandır merak ediliyordu.
POLİTİKALAR DEĞİŞMEDİ
Biden, Ekim ayında da Tayvan'ı savunma ile ilgili benzer bir açıklamada bulunmuş ve Beyaz Saray sözcüsü de bu konudaki ABD politikasında herhangi bir değişiklik olmadığını söylemişti.
ÇİN - TAYVAN GERGİNLİĞİ
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
